Tityassos Antik Kentinin Yeri: Antalya İli, Akseki İlçesinin Bademli Mahallesi sınırlarında, Kızlarpenceresi Tepesi eteklerinde yayılmıştır.
Bademli Bilgileri: Akseki ilçesinin üst kısmında ve
Beyşehir sınırında kalan bu köyün eski adı Bodamya’dır ve Nehir Yurdu anlamına gelmektedir.
Tityassos Antik Kenti |
Tityassos Bilgileri: Tityassos, Tityasos, Pityassos ve Tityassus
isimleriyle anılmış olan antik kentin lokasyon problemi, ele geçen yazıtların
epigrafik değerlendirmesiyle kanıtlanmıştır. Kentin yazıtlar haricinde basılan
sikkeleri diğer bilgi kaynaklarımızdır. Tityassos kenti sikkeleri genellikle
Roma dönemi sikkeleridir. Bu sikkelerin üzerindeki tapınak motifi Kybele’ye
adanmış bir tapınak olarak değerlendiriliyor. Kentte yine saygınlık ve tapınım
gören bir diğer tanrı ise Zeus’tur.
Prof. Dr. Mustafa Adak ve ekininin Akseki ilçesinde yapmış
olduğu araştırmaların küçük kitapçığı olan “İlkçağ’da Akseki Bölgesi” isimli
çalışmadan Tityassos Antik Kenti bilgilerini aynen aktarıyorum:
Kotenna gibi Akseki ilçe sınırları içinde kalan ikinci
büyük yerleşim ise bugün Bademli’nin sınırları içinde kalan Tityassos’tur.
Bağımsız bir polis(şehir) statüsüne sahip olan Tityassos İ.Ö. 2. yy’ın
sonlarında Efesli Artemidoros
tarafından bir Pisidya kenti olarak tanımlanmaktadır. Kentin adı Strabon
tarafından Pityassos olarak
verilmiştir. Bazı bilim insanları, hakkında çok az şey bilinen Pisidce dilinde
P harfinin zamanla T harfine dönüştüğünü varsaysa da orijinal eserin el
kopyalarında zamanla oluşmuş bir yazım hatası bize daha makul görünmektedir. Hierokles tarafından Adada ve yeri henüz bilinmeyen Zorzela ile birlikle Pisidya’nın son
kenti olarak listelenen Tityassos, İ.S. 2. yy’ın ilk yarısında yaklaşık yarım
asır kadar sikke darp etmiştir. Ne var ki bu kentin konumu yakın geçmişe kadar
belirsiz kalmıştır. Ünlü koleksiyoncu Hans von Aulock, kentin ismini taşıyan sikkeleri
Eğirdir İlçesi civarında satın aldığı için Tityassos’un bu civarda aranmasını
önermiştir. Aulock’tan önce William Ramsay 1902 yılında kentin yeri olarak
Beyşehir Gölü’nün güneyinde yer alan İvrim Kalesi’ni önermiş, ancak bu öneri
bilim çevrelerince kabul görmemiştir.
Tityassos kentinin Bademli Mahallesi’nin
kuzeybatısında Kızlarpenceresi Tepesi’nin
yamaçlarında uzanan geniş ören yeri ile özdeş olduğu 1993 yılında yayımlanan
bir kitabe aracılığıyla kesinlik kazanmıştır. Terence B. Mitford’un burada
kopyaladığı üç onur yazıtının birinde “Tityassosluların
halkı, tüm erdeminden ve halka göstermiş olduğu iyi niyetten dolayı Hippomakhos
oğlu Setas’ı (bir heykelle) onurlandırdı” ifadesi yer almaktadır. Erken
İmparatorluk Dönemi’nde dikilmiş olan bu heykel kaidesinin yanında duran diğer
iki kaidede kentin adı verilmemiş olsa da, yazıtların “Polis (Kent), Filanca’yı
onurlandırdı” ibaresi ile başlaması, kaidelerin bulunduğu yerin Tityassos
olduğu düşüncesini destekler niteliktedir.
Bademli Mahallesi’nin 1 km. batısında
yükselen Kızlarpenceresi Tepesi tamamen surla çevrilmiş bir akropol
niteliğindedir. Bu akropolün ortasında alt kısmı ana kayadan oyulmuş ve taş
merdiveni iyi korunmuş olan iki katlı bir kule yer almaktadır. Akropolün
güneyindeki sarp kayaya dört, doğu yamacına ise bir adet kaya mezarı
işlenmiştir. Tepenin günümüzdeki adı bu kaya mezarlarından esinlenerek
verilmiştir. Akropolün güney eteklerinde yer alan yerleşim yerindeki binalar
toprak kayması sonucunda büyük ölçüde tahrip olmuştur. Ayakta duran bazı
yapılar Hellenistik ve Roma dönemi özelliklerine sahiptir. Yerleşimde Bizans
Dönemi’ne tarihlenebilecek yapıların bulunmaması dikkat çekicidir. Hâlbuki
Tityas(s)os piskopos listelerinde Antiokheia’ya
bağlı bir piskoposluk merkezi olarak İ.S. 12. yy’a kadar kaydedilmektedir.
Ayrıca kentin piskoposlarından Stephanos’un 692 yılında Konstantinopolis;
Petros’un ise 787 yılında Nikaia konsüllerinde kentlerini temsil ettikleri
bilinmektedir.
Kentin kuzeydoğusunda akropole doğru
yükselen bir sur yapısı mevcuttur. Ayrıca yaklaşık 15 hektara yayılan yerleşim
alanı burada azımsanmayacak büyüklükte bir kentin varlığını belgelemektedir.
Ören yerinde en ilginç iki yapı kuzeydoğuda yüksek bir teras üzerinde
bulunmaktadır. Batıdaki yapının bir tapınak, yarım daire görünümündeki
diğerinin ise bir mezar anıtı (heroon) olduğunu düşünmekteyiz. Bu iki görkemli
yapıdan birçok mimari parça yamaçtan aşağı yuvarlanmıştır. Aralarında çok
sayıda yivli sütun (çap: 96 cm.), bir heykel kaidesi (ön yüzünde kalkan motifi)
ile biri elips formunda kalkan motifi, diğeri ise kılıç, kalkan ve miğfer
bezekleri taşıyan iki zafer anıtı (tropaion, ikincisinin ebatları: Yük. 78 cm.,
Gen. 64 cm., Der. 33 cm.) yer almaktadır. Mitford’un 1970 yılında kopyaladığı
üç yazıt tapınağın doğusunda yer alan ve yarım daire formunda tasarlanmış bu
yapıda durmaktaydı. Yazılı blokları yerinde bulamadığımız gibi, anıtın kendisi
de büyük oranda tahrip edilmiş durumdadır.
Sikkeler sayesinde Kybele’nin kentin
baştanrıçası olduğunu anlamaktayız. Sikkelerde Anatanrıça Kybele dışında,
sayıları çok daha az olmakla birlikte Zeus, Herakles, Hermes ve Tykhe de
betimlenmiştir. Bu veriden hareketle kentte olasılıkla bu tanrıların da tapınım
gördüğünü söyleyebiliriz. Anatanrıça sikkelerinin arka yüzlerinde cepheden
verilmiş bir tapınağın duvarına tırmanan yılan betimlenmiş olup, tanrıçanın
ismi tamlayan halinde MHTROS (Anatanrıça’nın) şeklinde verilmiştir. Sikkelerin
ön yüzlerinde ise beklendiği şekilde genellikle imparator portresi yer
almaktadır. Bazı sikkelerde ön yüz motifi olarak imparator portresi yerine
bölgede yaygın olan yaban domuzu seçilmiş ve bunun etrafına da kent ismi
TITYASS kısaltılmasıyla verilmiştir. Sikkelerin ön yüzünde kent isminin, arka
yüzünde ise Anatanrıça’nın isminin belirtilmesi sikke basım masraflarının
tapınak ve kent tarafından paylaşıldığına işaret etmektedir. François Rebuffat
bu olgudan yola çıkarak kentin öneminin tapınaktan kaynaklandığını ileri
sürmektedir.
Yazıtlardan Tityassos sakinleri arasında başka kentlere maddi yardımda bulunacak kadar zengin vatandaşların bulunduğunu öğreniyoruz. Örneğin Sütçüler yakınındaki Adada kenti ile yakın ilişkisi bulunan Nestor oğlu Bion, maddi krizde bulunan kent sakinlerinin ricası üzerine Adadalılara faizsiz borç vermiş ve sonradan kentin durumuna üzülerek bu borcu bağışa dönüştürmüştür. Bu hayırseverliğinden dolayı Bion’u onurlandıran bir kitabe, Adada yakınlarındaki Taşkapı öreninde kısa bir süre önce bulunmuştur.
MS.100-200 Domuz Kafası. Tetrastyle Tapınak |
MS.138-161 Antonınus Pius. Tetrastyle Tapınak |
|
MS.193-217 Septimius Severus. Kybele İki aslan |
MS.202-205 Caracalla. Tetrastyle Tapınak |
MS.202-211 Plautilla. Tetrastyle Tapınak |
MS.209-211 Geta. Zeus |
Tityassos Sikkeleri: Asia Minor Coins sitesinden incelediğim Tityassos
sikkeleri, Roma dönemi sikkeleridir. En erken tarihli iki sikke MS.100-200
tarihlenmektedir. Bir tarafında domuz kafası, diğer taraftaysa Tetrastyle
tapınak işlenmiştir.
Diğer sikkeler şu şekildedir. Antoninus Pius (MS.138-161) / Tetrastyle tapınak, Antoninus Pius (MS.138-161) / Zeus, Septimius Severus (MS.193-217) / Kybele, Caracalla (MS.202-205) / Tetrastyle tapınak, Plautilla (MS.200-211) / Tetrastyle tapınak ve Geta (MS.209-211) / Zeus’tur.
Kaynak: Prof. Dr. Mustafa Adak, Yrd.Doç.Dr. Burak Takmer, Yrd. Doç. Dr.Ebru Akdoğu Arca / İlkçağ’da Akseki Bölgesi – www.asiaminorcoins.com
Atilla Durak Beye Tityassos fotoğrafı için teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder