Kagrai Kentinin Yeri: Antalya İli, Akseki İlçesinin Cevizli
Beldesi(Mahallesi) kuzeyinde bulunan bir tepe üzerindeki kalıntılardır. Tepe
üzerinde Sarı Şeyh Hüseyin Efendi
türbesi bulunmaktadır.
Kagrai Kentinin Bulunduğu Cevizli Mahallesi |
Kagrai Bilgileri: Kentin adı Bilge Umar’ın
Türkiye’deki Tarihsel Adlar kitabında Kagra,
Kagras, Kağras ve nihayetinde Kagrai isimleriyle geçmektedir. Cevizle’de
ele geçen yazıtlar ile yeri kesinleşmiştir. Cevizli Akseki merkezinin 31 km.
kuzey-kuzeybatısında yer alır. Cevizli Türkleştikten sonra dahi uzun yıllar
Kağras olarak anılmıştır. Kagrai Helen dilinde “Kagra halkı” anlamındadır.(1)
Kagrai Koruma Kurulu tarafından 2002 yılında 1. Derece
Arkeolojik Sit alanı olarak tescillenmiştir. Bu alandaki buluntular bir antik
yerleşimden ziyade, Roma döneminden kalma bir tapınak mezar olarak
adlandırılmış olabilir. Bu yüzden kentin bu tepenin eteklerinde veya şimdinin
Cevizli’sinde olabileceği düşünülebilir.(2)
Cevizli ve Kagrai hakkında wikipedia sitesinde ilginç
bilgilerin bir kısmını olduğu gibi aktarıyorum. Yazarı ve kaynak belirtilmediği
için sadece siteyi kaynak olarak belirteceğim.
Cevizli’nin tarihi ile
ilgili günümüze ulaşan en eski kaynaklar, şu anda “Kale” olarak isimlendirilen
tepede bulunan M.S. 1. yüzyıla ait kalıntılar ve kitabelerdir. Cevizli’de,
1816’da Otto Von Richter, 1902’de W. M. Ramsay, 1921’de Henry Ardeme Ormerod,
1964-65-66’da George E. Bean ve T. Bruce Mitford tarafından arkeolojik saha
çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Bunlara ek olarak 1933’te T. R. S.
Broughton, 1980’de Ramsay MacMullen, 1996’da Riet Van Bremen tarafından bu
kalıntıları ve antik şehri konu alan akademik yayınlar yapılmıştır. Bu
eserlerde Cevizli’nin ismi, batı dillerindeki okunuşlarına göre Cagrai, Cragai, Ghyaras, Kagres, Karas ve Yaras şeklinde
de ifade edilmiştir.
Yapılan arkeolojik
araştırmalar sonucunda, merkezi Selge’de bulunan Pisidia devletinin soylu bir
ailesi bu bölgeye gelir ve yerleşir. Kagreus (Kαγρευς) olarak kitabelerde geçen
bu ailenin en önemli ferdlerinden biri olan Kassia Mousaia, “kutsal tepe”ye bir
Zeus Tapınağı inşa ettirmiştir. Kendisinden önce vefat eden kocası Hoplon ve
oğlu Konis’in de birer heykelini tapınağa yerleştirir. Yakın komşuları olan
Zomanalılar (Homonades), Roma İmparatorluğu’na karşı uzun süre direnmiş olsalar
da, Pisidia’nın bir parçası olan Kagralılar (Kαγραi)’ın böyle bir direnişi
görülmez. Belki de bu yüzden Kassia, Roma kadınları arasında ön plana çıkan bir
isme dönüşür.(3)
Cevizli yerleşimi veya Kagrai Antik Kenti hakkındaki bir
değerlendirme ise Prof. Dr. Havva İşkan Işık ve Prof. Dr. Nevzat Çelik
hocalarımız tarafından Mozaik Dergisinde “Akseki Çevresi Arkeoloji ve Tarihi”
isimli makalede yer almaktadır. Söz konusu bölümü aynen aktarıyorum:
Cevizli yerleşiminin
arkasında yükselen kayalık tepe antik yerleşimin bulunduğu yerdir. En önemli
kalıntı, Kolağası Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Türbesi’nin yanında oluşturulmuş
kaya düzlüğü güçlü bir duvarla genişletilmiştir. Amacın, bu alanda yapı
elemanları bulunan yapıya podyum oluşturmak olduğu anlaşılmaktadır. Dar bir
alanda yayılmış mimari elemanların niteliği şaşırtıcıdır: Alınlık, sütun,
postament, istiridye nişli kemer ve arşitrav bloklarının tamamı bezemelidir.
Girlandlı postament ve arşitrav parçası üzerindeki yazıt okunabilir derecede
sağlam korunmuştur. Bitkisel bezekler arasındaki portreyle bezenmiş alınlık
monobloktur. Kalıntılar bir Roma tapınak - mezarını tamamlamaktadır. Cevizli
Parkı’nda da bir korinth sütun başlığı, kasetli ve bezemeli bir tavan bloku ve
başka mimari parçalar vardır. Bazı sütun parçaları da mezarlık duvarlarında
tespit edilmiştir. Kale kayalıklarının dibindeki bir mağara ve önünün
bilinmeyen bir işleve yönelik düzenlendiği kaya işçiliklerinden
anlaşılmaktadır.(4)
Son olarak
Kagrai yerleşimi hakkında Prof. Dr. Mustafa Adak ve ekibinin hazırlamış olduğu
“İlkçağ’da Akseki Bölgesi” isimli kitapçıktan Kagrai bilgilerini aynen
aktarıyorum. Sanırım Kagrai hakkında şimdiye kadar yapılan en derli toplu
açıklamalar bu bölümde yer almaktadır.
Akseki
sınırları içerisinde kalan üçüncü büyük yerleşim Kagrai’dır. Yerleşim izlerini
Cevizli Mahallesi’nin kuzeyinde yükselen üç tepe üzerinde görmek mümkündür.
Burası Kotenna ve Tityassos ile karşılaştırıldığında daha mütevazı bir yerleşimdir.
Yamaçta ana kayanın kullanıldığı yapılarla, yine ana kayaya açılmış basamaklar
görülmektedir. Her üç tepe güneyde bir surla tahkim edilmiştir. Bu sura ait bir
kule, ortadaki tepede Fatih Sultan Mehmet Han’ın Kolağası Sarı Şeyh Hüseyin
Efendi Türbesi’nin yanında durmaktadır. Kulenin hemen arkasındaki düzlükte
bulunan inşaat yazıtları ve heykel kaideleri burada vaktiyle bir Zeus
Tapınağı’nın bulunduğunu belgelemektedir. Kagrai isminin de geçtiği bu
yazıtların büyük kısmı kentin önde gelen ailelerinden Hermogenes soyuna mensup
şahıslarla ilişkilidir. Kökenleri Selge kenti olmakla birlikte, bu şahıslar
Kagrai’a göç ederek kendilerine burayı vatan edinmişlerdir. Yukarıda değinilen
tapınak ise, fragman halinde ele geçmiş arşitrav yazıtında Zeus rahibesi olarak
tanımlanan ve bu aileye gelin giden, ama ismi yazıtta maalesef korunmamış olan
Musaios’un kızı bir hanım tarafından inşa edilmiştir. Bu aile fertlerine
aşağıda daha detaylı değineceğiz.
Kagrai’ın idari statüsü uzun süredir tartışma konusudur.
1964 yılında yerleşimi ziyaret eden İngiliz bilim insanları Bean ve Mitford
buldukları yazıtlarda, Hermogenes soyu mensubu bazı kişilerin Selge yurttaşı
olarak bu kent tarafından, ama Kagrai’da onurlandırılmış olmalarından hareketle
Kagrai’ın Selge’ye bağlı olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak başka yazıtlarda
aynı aile fertleri bu sefer Kagrai sakini olarak onurlandırılmaktadır. Dahası
onurlandırmayı yapan kurum Kagraidemos’u yani halk meclisidir. Ayrıca
yerleşimde bulunan yazıtların hiçbirinde Kagrai için “polis (kent)” ifadesi
kullanılmamıştır. Tüm bu veriler Kagrai’ın kendisinin bir kent olmadığı gibi
hiçbir kentin himayesinde de bulunmadığını, aksine kendi kararlarını alabilme
yetkisine sahip bağımsız bir kasaba (demos) olduğunu göstermektedir.(5)
Kagrai Kasabası’nda karşımıza çıkan
Hermogenes ve Rhodon Ailesi arkasında daha fazla belge bırakmıştır. Bazı aile
fertlerinin Selge tarafından onurlandırılmaları ve bu kentin vatandaşı olarak
tanımlanmaları, ailenin vaktiyle Selge’den Kagrai’a göç ettiğini akla getirmektedir.
Söz konusu göç Selge’nin gerileme yaşadığı İ.S. 1. yy’da gerçekleşmiş
olmalıdır. Zira sonraki nesil aile fertleri Kagrai kimliği ile tanıtılmaktadır.(5)
Kaynak: (1) Bilge Umar / Türkiye’de Tarihsel
Adlar / İnkılâp Kitabevi / 1993 – (2) Antalya Valiliği Kültür Envanteri / 2005
(3) https://tr.wikipedia.org/wiki/Cevizli,_Akseki Erişim Tarihi: 22.07.2020 (4) Prof.
Dr. Havva İşkan – Prof. Dr. Nevzat Çevik / Akseki Çevresi Arkeoloji ve Tarihi /
Çekül Sanatsal Mozaik Dergisi / 2000 (5) Prof. Dr. Mustafa Adak, Yrd.Doç.Dr. Burak
Takmer, Yrd. Doç. Dr.Ebru Akdoğu Arca /
İlkçağ’da Akseki Bölgesi
Özel Teşekkür: Cevizli fotoğrafı için Ümit Durak'a teşekkür ederim.
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder