Donuktaş’ın Yeri: Mersin İli, Tarsus İlçesi merkezinde bulunan
Tekke Mahallesindedir.
Donuktaş Adı: Donuktaş olarak da anılan harabe, arkeoloji
literatüründe ilk olarak Sardanapal Mezarı
olarak anılmıştır. Bu tez sonradan çürütülmüştür.
Donuktaş Kazıları ve Araştırma Sonuçları: 18. yüzyılda Avrupalı
araştırmacıların Anadolu Seyahatlerinde incelenmiştir.
1836 yılında Fransız Konsolosu
Gilet harabede dinamit patlatarak kazı (?) yapmıştır.
1853 yılında Kilikya bölgesini
araştıran Fransız tarihçi Viktor Langlois Dönüktaş’ı ziyaret etmiş ve “Voyage
Dans La Cilicie et Dans Les Montagnes Du Taurus” (Paris-1861) adlı kitabında buranın
bir planını yayınlamış ve bu yapının Asur Kralı Sardanapalus’un mezarı olduğunu
söylemiştir.
Yine İngiliz araştırmacı William
Burckhardt Barker 1853 yılı basımı kitabında (Cilicia and its governors)
binanın Sardanapalus’un mezarı olmadığını, çünkü Sardanapalus’un Ninova’da
yakıldığını söyler. Bu yapının başka bir kraliyetin mezarı olduğunu belirtir.
Barker da Dönüktaş’ın bir planını kitabına koyar.
İlk ciddi araştırma 1888-1890
yıllarında Alman Mimar Robert Johann Koldewey tarafından yapılır. O da bu
yapıyı Sardanapalus Mezarı olarak anmıştır.
İlk kazı ise Fransız mimar ve
gezgin Félix Marie Charles Texier tarafından yapılmıştır ve kazılarda büyük bir
heykele ait parmak bulunmuştur.
Donuktaş Tapınağı |
1982 Yılı Kazı Sonuçları: Gerçek kazılar ise Prof.Dr. Nezahat
Baydur tarafından yapılmıştır. İlk kazı 1982 yılında yapılmış ve dokuz gün
sürmüştür. Yapı kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan dikdörtgen formunda, girişi
doğu yönünde olan ve duvarlarının yüksekliği 7.60 mt’dir. Duvarların uzunluğu
dıştan 105.30mt, genişliği 49.60mt’dir ve kalınlığı ise 6,5 mt’dir. Duvarlar
sıkıştırılmış çakıl taşının Roma betonuyla tutturulmasıyla inşa edilmiştir. Bu
duvarların yüzeyinin mermerden bloklarla örülmüştür.
Batı kısmında açılan duvar geç
devirde açılmıştır ve içerisi Ermeni Mezarlığı olarak kullanılmıştır. Kazılan
küçük açmalarda, bol miktarda mermer plaka parçaları, Roma Çağı keramik
parçaları, Erken Bizans Dönemi parçaları ele geçmiştir. Bu kısa kazı döneminde
bu yapının MS.2.yüzyıldan kalma bir tapınak veya tapınak mezar olduğu ve
Ortaçağ’da tahrip edildiği düşünülmektedir. (Prof.Dr. Nezahat Baydur - Tarsus-
Dönüktaş Kazısı - I. Araştırma Sonuçları Toplantısı –İstanbul -1983)
1985 Yılı Kazı Sonuçları: Bu kazılarda ödenek yetersizliğinden çok
kısa sürmüştür. Kazılan açmalarda ilk kazı dönemine ait buluntular ele
geçmiştir. Harabe yanında bulunan tarla içinde yapılan kazılarda 10-12cm
kalınlığında kireç taşı kaplama malzemeleri kullanılmadan bulunmuştur. Bir çok
yerde ele geçen parçalara göre duvarlar ve taban döşeme mermer kaplıymış.
(Prof.Dr. Nezahat Baydur - Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1985 – VIII. Kazı Sonuçları
Toplantısı Cilt.2 –Ankara -1986)
1986 Yılı Kazı Sonuçları: Bu dönem kazıları 20gün sürmüştür.
Kazılan açmalarda daha önceki yıllarda bulunan benzer buluntular ele geçmiştir.
Harabenin yapısını ortaya çıkaracak ve gelecek yıllar kazılarını yönlendirecek
bulgular elde edilmiştir. (Prof.Dr. Nezahat Baydur - Tarsus- Dönüktaş Kazısı
-1986 – IX. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt.2 –Ankara -1987)
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
1987 Yılı Kazı Sonuçları: Bu dönem kazılarında değişik dönemlere
ait bir çok küçük buluntu ele geçmiştir. Erken Roma Dönemi kandilleri, heykel
parçacıkları, figürinler ve parçaları, Bizans ve Osmanlı Dönemi sikkeleri
bulunmuştur. Yapılan kazılarda binanın iki farklı temelinin bulunduğu tespit
edilmiştir. Kaplama malzemelerinin değişik renklerde ve malzemelerde
olduğundan, yapının tamamlanmasının uzun yıllara yayıldığı düşünülmektedir.
(Prof.Dr. Nezahat Baydur - Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1987 – X. Kazı Sonuçları
Toplantısı Cilt.1 –Ankara -1988)
1988 Yılı Kazı Sonuçları: Bu dönem kazılarında binanın tapınak
olarak tasarlandığı, geç dönemde sunak yapıldığı ve yapım tarihi daha net
olarak belirlenmiştir. Tapınak Roma Çağı Antoninler dönemine aittir.
İmparatorluk kültü ile alakalı Kommodus dönemine tarihlenmektedir. MS.190
yılında Roma İmparatorunun kendini Herakles (Herkül) ile bir tutan “Hercules
Romanus” unvanını alması (MS.192) Tarsus’da Herakles’in “ktistes” olarak
tapınım görmesi bu binayla alakalı olmalıdır. Diğer önemli sonuç ise bu
tapınağın tam anlamıyla tamamlanamadan zarar görmüş olmasıdır. (Prof.Dr.
Nezahat Baydur - Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1988 – XI. Kazı Sonuçları Toplantısı
Cilt.1 –Antalya -1989)
1989 Yılı Kazı
Sonuçları: Bu dönem kazılarında tapınağın daha önce ortaya çıkarılan rampa
ve merdivenlerinin tamamen ortaya çıkarılarak, tapınağın boyutları kesin olarak
çıkarılmıştır. 33 adet bronz sikke, 14 adet kandil ve ufak buluntular Geç Roma
Döneminden kalma buluntular olup, buraya yakın konumdaki Gözlükule Höyük Roma
Dönemi buluntularıyla paralellik göstermektedir. (Prof.Dr. Nezahat Baydur -
Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1989 – XII. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt.1 –Ankara
-1990)
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
Donuktaş Tapınağı |
1990 Yılı Kazı
Sonuçları: Bu dönem kazılarında tapınağın orta kısmında yapılan kazılarda
kült heykelinin parçalarının bulunması ümit edilmiştir. Fakat böyle bir kalıntı
bulunamamış ve yine benzer dönemlere ait bir çok küçük buluntu ele geçmiştir.
252 adet kandil, 258 adet sikke ele geçmiştir. (Prof.Dr. Nezahat Baydur -
Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1990 – XIII. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt.2
–Çanakkale -1991)
1991 Yılı Kazı Sonuçları: Bu dönem kazılarında tapınağın orta
kısmında, basamak kısımlarında ve tapınağın yanındaki tarlada jeofizik
araştırmaları yapılmıştır. Bu çalışmada tapınakla alakalı blokların varlığı
tespit edilmiş ve yine Geç Roma Dönemine ait bir grup kandil, sikke ve figürin
parçası bulunmuştur. (Prof.Dr. Nezahat Baydur - Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1991 –
XIV. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt.2 –Ankara -1992)
1992 Yılı Kazı Sonuçları: Bu dönem kazıları bile birlikte 1982
yılından beri devam eden kazılar sonlandırılmıştır. Yine ele geçen küçük
buluntular ve geçen yıllardan bulunan diğer küçük buluntular tümlenmiş,
tümlenemeyenler buluntu bulunmayan bir çukura konularak üstü kapatılmıştır.
(Prof.Dr. Nezahat Baydur - Tarsus- Dönüktaş Kazısı -1992 – XV. Kazı Sonuçları
Toplantısı Cilt.2 –Ankara -1993)
Sonuç: Kazı Sonuçlarında bu tapınak kompleksinin etrafında
yapılması düşünülen düzenleme çalışmaları önerilmiştir. Bu öneriler kapsamında
Tarsus ve ülkemiz turizmine bu az bilinen harabenin kazandırılması
gerekmektedir. Nice değerimiz gibi bu alanın da ülkemizin nadide ve az görülen
bir değeri olduğunun bilincinde olmalıyız.
Kaynak: / www.mersin.web.tr
/ www.wowturkey.com / www.facebook.com / www.panoramio.com / www.kurumsal.kulturturizm.gov.tr
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder