Kevele/Gevele/Gevale/Kavala/Kabala/Kaula: Günümüzde Konya
ilinin batısında günümüzde Gevele/Kevele olarak anılan ilk çağlarda köy veya
kasaba büyüklüğündeki bir yerleşim yeri. İsmail Hakkı Uzunçarşılı ise 14 ve 15.
yüzyıllarda, Anadolu Beylikleri döneminde Gevale kalesi olarak adı geçen yer
hakkında şu bilgileri vermektedir: "Tarihlerde
Gevale imJasıyle yazılan ve Gevele denilen kale Konya yakınında Sille
civarındaki -Konya ile Altınapa yolu üzerinde- dağın eteğinde olup dağın bir
adı da Tahtalı Dağ'dır. Gevele, Büyük ve Küçük olarak ikidir. Üzerinde kale
bulunan Küçük Gevele olup İbrahim Bey buraya kaçmıştır".(1)
Gevale Kalesi kazıları resmi sitesinde verilen bilgiler ise
biraz daha farklıdır: Gevale isminin
kaynağı ve kullanımı konusunda çeşitli görüşler ve kullanımlar bulunmaktadır.
İ. Hakkı Konyalı, Gevale isminin Friglerin dişi yer tanrısı olan Cybele’den geldiğini söyler. Bu isim
çeşitli dillerde harflerin farklı şekillerde okunması ve değiştirilmesi ile Sibel, Sibele, Kübel, Kübele, Küvel, Küvele, Kiveli, Kivele,
Kevele, Kebele, Hubel, Hobal gibi bazen de kelimenin birinci harfi biraz
yumuşatılarak Gevale ve Gebeie gibi okunmuştur. Bu kalenin
kuzeydoğusunda bulunan ve bölgeye yakın bir yerleşim yeri olan Silleliler ise
Gevelle veya Gevale olarak adlandırmışlardır. Kalenin burçları, uzaktan takke
gibi göründüğü için bu dağa Takkeli Dağ’da denilmektedir.
Gevale adı tarihi
kaynaklarda ve seyahatnamelerde ise farklı şekillerde geçmektedir. İbn-i Bibi,
Ahmet Eflâkî, Hoca Sadeddin Efendi’nin eserlerinde Gevale olarak geçerken,
diğer yayınlarda Kevele, Kirale, Gavele,
Kaballa, Kevale, Kavala ve Kabala,
Gâvele gibi çeşitli şekillerde kullanılmıştır.(2)
Kaynakça: (1)Bilge Umar-
Türkiye’deki Tarihsel Adlar- İnkılâp Kitabevi- 1993.
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder