Asar Taşının
Yeri: İzmir ili Aliağa ilçesi Aşağı Şakran Köyü sınırlarındadır. Köye uzaklığı
kuş uçuşu 1,5km kadardır. İzmir-Çanakkale Karayolundan ayrılan, yerel halkın
“Eski Şakran Yolu” olarak isimlendirdiği parça taşlı dar bir yolla Asar
Taşı’nın yakınına kadar ulaşılabilmektedir. Yaklaşık 500mt’lik bir yol
zeytinlikler arasından yürüyerek kat edilmektedir.
|
Asar Taşı Uydu Görüntüleri |
|
Asar Taşı Tapınak Alanları |
|
Sakar Tepe ve Asar Taşı Panorama |
|
Sakar Tepe Panoramik Görüntü |
|
Reşadiye İskelesi ve Ege Denizi Panorama |
|
Asar Taşı Tapınağı |
|
Asar Taşı Tapınağı |
|
Asar Taşı Tapınağı |
|
Asar Taşı Tapınağı |
|
Asar Taşı Tapınağı |
|
Asar Taşı Tapınağı |
|
Asar Taşı Tapınağı |
Asar
Taşı’nın Adı: Elaia Antik Kentine çok yakın konumdaki bu Kybele Tapınak Alanı
Sakartepe’nin eteklerinde denizi gören bir vadide harika bir konumdadır.
Orijinal kayaya oyulmuş olan bu Tapınak yalnız bulunduğu konumla dikkat çekmemektedir.
Etrafında bulunan yine orijinal kayalara oyulmuş olan yan tapım alanları ve
buranın hemen önünde bulunan zeytinlikler arasındaki keramik kırıntıları dolu
alanlar, buranın araştırılması gereken ve derhal SİT alanıyla koruma altına
alınmasını gerektiğini düşündürmektedir.
|
Asar Taşı Kaba Planı |
Mysia’da
eskiden kalma adlara rastlanan bir çok yerde Ana Tanrıça inancının da izler
bıraktığı görülüyor. Ana Tanrıça, Anadolu’nun eski halklarının tinsel
dünyasının temelidir. Yüce Ana’nın tapkı yerleri hep dağ başlarında, hep
kayalıklarının ucundadır. Çok eski bir halkın belki de “Kutsal Doruk” adını
verdiği Sakar’ın yanıbaşında, Kadın Ana’nın bir tapınağı neden olmasın ki? Bu
güzel ve sarp kaya belki de Kutsal Ana’nın evidir. Ana Tanrıça, tüm yaban
yaşamın egemenidir.”
|
Asar Taşa Yakın Keramik Parçaları |
|
Asar Taşa Yakın Keramik Parçaları |
|
Asar Taşı Üzerindeki Keramikler |
|
Asar Taşı Üzerindeki Keramikler |
|
Asar Taşına Yakın Çeşme |
Daha önce dolaşmış olduğumuz Kybele Kaya Sunaklarında görmüş olduğumuz
izler buranın kesinlikle bir Kybele Tapınağı olduğunu bize göstermektedir.
Buranın Hıristiyanlıkla alakalı bir kilise olabileceği düşüncesi sanırım
buranın üç odaya bölünmüş yapısından kaynaklanmaktadır.
Sayın Şükrü Tül Hocamız ise bize şu bilgileri aktarmıştır; Roma ile
müttefik olan Pergamon Krallığı 190 yılında Magnesia’da Seleukoslarla
savaşırlar. Roma Ordusu Aigai Kentinin üzerinden Magnesia’ya geçerken bu yolu
kullanmıştı. Ardından Mithridates Savaşları için Roma Ordusu Anadolu’ya
geçerken yine aynı güzergâhı kullanacaktır. Bu geçişlerde ziyaret edilen Aigai
Antik Kentine uğrandığını Bouleuterion (Meclis Binası) kazısında ele geçen
Lucullus heykelinin kaidesindeki yazı kanıtlamaktadır. Dolayısıyla bu yol
güzergâhında tüm çevreyi gözlemleyen konumundaki bu yapı bir peripolion* olmalıdır.
Kilise biçimi taşımayan, Kybele için yapılmış kutsal yerlerin hiç birine
benzemeyen, ama odalarındaki yer altı sarnıçlarıyla bu karakol Aigai-Elaia
yolunun güvenliği için kurulmuş önemli bir yapıdır.
Gavur Evleri için Aigai Kazısı ekibinden arkadaşlar da, bu kayanın güzel
bir Kybele Tapkı Alanı olduğunu söylemişlerdir.
Tüm bilgiler ışığında bu yapının işlevi konusunda şöyle düşünmekteyiz; Bu
kaya erken dönemde bir Kybele Kaya Sunağı olarak kullanılmaktaydı. 3. Oda
içindeki kuyu bir Sunu Çukuruydu. Daha sonra Asar Taşı Şükrü Tül Hocamızın
belirtmiş olduğu gibi bir karakol olarak tekrar oyulmuş ve etrafı gözetleyen
bir konumdaki bir karakoldur. 2. alan olarak nitelendirdiğimiz yerde de bu
karakolda görevli kişiler kalmaktaydı. Bu karakol ayrıca Sakar Tepe maddesinde
varlığını söylediğimiz ve Kaikos Vadisini gözleyen başka bir karakolla
bağlantılı olmalıdır.
(*Peripolion: Düşman saldırısını durdurmak ve savunma yapmak amacıyla
düzenlenmiş bir istihkam, bir yerleşim alanıdır.)
Kaynakça: Sefa
Taşkın –Mysia ve Işık İnsanları –Sel -1997 / Felix Pirson –Pergamon 2010 –Yakın
Çevrede Gerçekleştirilen Yüzey Araştırmaları Raporu – 29. Cilt1 Araştırma
Sonuçları -2011 / Sayın Şükrü Tül ile şahsi yazışmalarımız.
Taylan Köken