Bakkheion Yeri: Günümüzde İzmir İli Foça İlçesi’nin karşısında bulunan İncir Adasının tarihi ismi Bakkheion Adasıdır.
İncir Adası Uydu Görüntüleri |
Bakkheion Adı: Değişik kaynaklara göre Foça veya Orak Adası olarak lokalize edilen Bakkheion’un yerini Phokaia Kazılarını yürüten Sayın Prof .Dr. Ömer Özyiğit 1996 yılında İncir Adası olarak belirtmektedir. Bakkheion, Titus Livius’da Bacchium olarak, Plinius’da ise Bacchina olarak geçmektedir. Adanın ismi 19.yüzyılda Hagios Giorgios (St. Georges) Adası olarak geçmektedir.
Titus Livius’ta ve Plinius’ta Foça Adalarından birisinin ilkçağdaki adı Bakkheion’dur ve “eion” yeri anlamına geldiği için kelimenin kökü Bakkh(a) olarak kalmaktadır. Bakkh(a) kök olarak Phokaa/Phokaia adının öz biçimi gibi Gediz Nehrinin ağzı yöresinin adı gibi Pauwa-ka idi.
Bakkheion Adası |
Bakkheion Kazı ve Araştırma Sonuçları: İncir Adasında bulunan Kybele Kutsal alanının erken dönemde taş ocağı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Bu tapkı alanlarının tarihi Arkaik veya Klasik Döneme kadar uzanmaktadır.
Kybele kültünü ve onun tapınım alanlarını ana karada bulunan Phokaia Antik Kentinin bir çok yerinde gördüğümüz gibi, Phokaia’nın kurmuş olduğu koloni şehirleri Marsilya ve Velia’da da rastlamaktayız. Phokaia için hem deniz hem tanrıçaları önemliydi. Bu yüzdendir, deniz kenarındaki yerleşimlerde veya su kenarlarında Ana Tanrıça’nın tapınım alanları bulunmaktadır.
Bakkheion Adası |
1996 yılında Yüzey Araştırmalarında, adanın doğu yakasında farklı dönemlere ait çanak çömleğe rastlanmıştır. Adanın Foça’ya bakan ve çam ağaçları kaplı yüzünde ise değişik boyutlarda tapkı alanları belirlenmiştir. Bu alanlarda değişik boyutlarda nişler, su toplama havuzları ve adak nişleri bulunduğu tespit edilmiştir.
Bakkheion Adası |
1998 yılında ise Bakkheion’da I No.lu Kutsal Alan’da 26 gün süren kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu alanda kayaya oyulmuş olan tahtına oturmuş olarak Kybele Tanrıçasının betimi tespit edilmiştir. Bu formdaki heykel Arkaik Döneme tarihlenmektedir. Kayanın üzerine açılan delikler bu alanın bir çatıyla örtüldüğünü göstermektedir. Kutsal alanda 2,10 mt.lik toprak zemin kaldırılarak, kaya zemine ulaşılmıştır. Yapılan hafriyatta ele geçen seramik parçalarına göre buranın kullanımı Arkaik Dönem ile Roma Dönemi arasına tarihlenmektedir. Kybele Kutsal Alanı Geç Helenistik Dönemde veya Erken Roma İmparatorluğu Döneminde taş ocağı olarak kullanılmıştır. Ayrıca ele geçen Roma Dönemi iki mezar buluntusu, buranın taş ocağı olarak kullanımının son evresinin kanıtı olarak düşünülmektedir.
Kaynakça: Prof.Dr. Ömer Özyiğit -19. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt:1 -1998 / Prof.Dr. Ömer Özyiğit -21. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt:2 -1999 / Prof.Dr. Ömer Özyiğit –Phokaia’da Akurgal’ın Kazıları Işığında Son Dönem Çalışmaları -2003 / Bilge Umar- Türkiye’deki Tarihsel Adlar- İnkılâp Kitabevi -1993.
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder